15 Temmuz, 2015

ALMAN MEDYASİ VE YABANCİ DÜSMANLİGİ (Medien und Fremdenfeindlichkeit)

Bu yazi yakinlarini Almanya'daki irkci teröre kurban
vermis bütün göcmenler icin ve artik baska masum
insanlarin yitirilmemesi adina yazilmistir…

"Almanya bizi buraya getirirken bize burasinin göcmenler icin güvenilir bir ülke oldugunun  sözünü vermisti ama sözlerini tutmadilar babamin öldürülmesini engelleyemediler"
Babasini sagci teröre kurban veren Semiya Simsek'in "Aci Vatan" adli kitabindan bir alinti

Yazili ve görsel medyanin dünyanin her ülkesinde oldugu gibi Almanya'da da bagimsiz olmadigi yani tarafli oldugu ve ekseriyetle almanlara hitap ettigi, onlarin ruhunu oksadigi cok asikar. Yazili veya görsel basinda islenen, alman toplumuna sunulan yabanci motifleri nerdeyse tümüyle negatif. Kötü bir göcmenin saglayacagi izlenirlik; iyi, örnek bir göcmene oranla cok yüksek fakat sahsi olarak göcmenleri kötü gösterme cabasini reytinglerin ötesinde bir caba olarak görüyorum. Bunu özel kanallar gibi izlenme kaygisi olmayan devlet kanallarinin (ZDF, ARD)  göcmenlere yönelik yayinlarinda acikca görebiliyoruz. Bu caba izlenme ve reyting oranlarini artirma amaci disinda yapilan yayinlarin masumiyetini,dürüstlügünü sorgulatiyor. Yakin zamanda 8 tane masum insanin sirf türk olduklari icin öldürüldügü bir ülkede yapilan her yayinin dikkatle, itinayla yapilmasi gerekiyor. Birakin yabancilari kötü göstermeyi herhangi bir yabanci temali yayinin bile tabiri caizse kili kirk yararak yapilmasi ve topluma sunulmasini zorunlu. Normal, yabanci veya yerli herkesin baris icinde yasadigi bir ülkede bu söylediklerim manasini yitiriyor fakat Almanya gibi hala ülkesindeki göcmenlerle tam barisamamis, hala onlarin varligina alisamamis bir ülkede yapilan her yayin, atilan her adim azami bir dikkat gerekiyor. Cünkü her yanlis adim ve sebep oldugu yabanci karsitliginin bedelini göcmenler cok pahali bir sekilde, hayatlariyla ödeyebiliyorlar. NSU (Nasyonal sosyalist yeralti) adli sagci terör örgütünün kurbani 8 göcmenin göcmen olmalari disindaki tek ortak noktasi Türkiye kökenli göcmenler olmalari. Türkiye kökenli degil de örnegin Almanya'da cokca olan göcmenler gibi Cin, Rusya veya Polonya kökenli olsalar suan hayatta olacaklardi belki. Bu basit gercegi irkci alman partisi NPD'nin secim propagandasindaki türk-müslüman karsitligi vurgusunda, afislerindeki cami, basörtüsü temali söylem ve görsellerinde acikca görebiliyoruz.
Göcmen temali her yayinin, her makalenin alman toplumundaki yabanci düsmanligini tetikledigi ve toplumu yabancilara karsi kiskirttigi tezinin olasiligi bile cok vahim sonuclar dogurabiliyor. Milliyetcilik refleksleri dünyanin diger insanlarindan cok farkli oldugu bir ülke Almanya. Bunun ne gibi sonuclar dogurdugu tarihte yasanmis olan cok aci tecrübelerle sabit. Normal bir ülkede insanlarin kücük tepkiler verebilecegi olaylar, Almanya'da medyanin da süslemesiyle yabanci düsmani olmayan bir insani yabanci düsmani yaparken zaten yabanci düsmani olan insanlari da 8 türkü sistemli bir sekilde öldürüp seri katil olacak ve yakalanacagini anlayinca da intihar edebilecek duruma getirebiliyor. Milliyetcilik reflekslerinin cok farkli sonuclar dogurdugu, insanlarin ülkeleri söz konusu oldugunda nasil gurur duyacagini, ülkesini nasil sevecegini bilmedigi ve o anlayisin henüz oturmadigi bir ülkede herkes atacagi adimda cok dikkatli olmali. Göcmenlerin yazili ve görsel basinda neredeyse hic söz sahibi olmadigi, özellikle görsel basinda ya kötü yabancilarin ya da kismen batili yasam tarzini benimsemis, göcmen elestirisiyle öne cikan kendisi de göcmen olanlarin tercih edildigi bir ülkede yabanci düsmanliginin giderek artmasi cok dogal. Göcmenlerin bile gittikce yabanci karsiti oldugunu görerek yasayan birisi olarak gelecekteki sorunlarin cözümünün medyanin tavri yüzünden cok zor oldugunu öngörmek zor degil. Kimse kendi ülkesinde suc isleyen, kanunlara uymayan, hirsizlik yapan, masum insanlari öldüren göcmenlere tahammül etmez. Bu suclari isleyenler kendi insani ise farkli tepki verir ama bu insanlar göcmen kökenli ise verilen tepkiler cok daha agir olur. Medya insanlari akli selim düsünemeyen duruma getiren kurum olarak bu durumdan cikmaya da yardimci olabilecek durumda.
Almanya suna karar vermeli: "Göcmen karsiti miyiz, degil miyiz?"
"Iyi göcmenler kalsin, kötü göcmenler gitsin!" derken kendi insanlarinin suc isleyenlerine, kötü olanlarina hatta kismen gizli servisinin de destegiyle göcmenleri öldürecek kadar acimasizlasanlarina da ayni tavri gösterebiliyorlar mi? Alman toplumu medyanin yansimasi olarak gittikce muhafazakarlasiyor ve artik "kötü yabancilara" tahammülleri yok. Burada dogup büyümüs bir kikim göcmenin calismayip devlet yardimi almalasina karsilar. Bir almanin alabildigi devlet yardimini Almanya'da dogup büyüyen göcmenlere verilmemesini savunuyorlar. Calisan bir göcmene de bir almanin olasi is imkanini engelledigi icin karsilar. Yurtdisindan okumak icin gelmis bir ögrenciye bile "Kendi cocuklarimiz bu yabancilar yüzünden üniversitelerde yer bulup okuyamiyorlar" diye karsi cikabiliyorlar. Modern,medeni oldugunu iddia eden bir toplumun birakin dillendirmeyi düsünmesi bile sacma olan bu düsünceler, medya provakasyonu ile göcmenlerin hayatlarina mal olacak sekilde söylemlestirilebiliyor.

Izleyerek ve okuyarak  katkida bulundugumuz,tepki göstermedigimiz her yabanci karsiti yayinin, makalenin burda insanlari babasiz, abisiz, essiz birakabilcek sonuclar doguracagini bilmeliyiz ve bunu her platformda her ortamda dile getirmeliyiz. Tepkilerden korkmadan, hatta cevremizdeki bazi insanlari kaybedecegimizi bilsek bile bunu yapmaliyiz keza aksi durumda kaybedilen, yitirilen insanlarin geri gelmeyecegini gecmisteki aci tecrübelerle cok iyi biliyoruz. O yitirilen insanlarin hayattaki yakinlarinin yüreklerinin biraz da olsa sogumasi adina bunu yapmaliyiz!